38 yaşındaki bir danışanım hayatındaki kararsızlıklardan yakınıyordu. ‘Kendimi bildim bileli hep kararsızlıkla boğuştum, öyle ki iki siyah çoraptan hangisini giyineceğimi bile dakikalar boyunca düşündüğüm zamanlar oldu. Kararsızlıklarım beni hem özel hayatımda hem de iş hayatımda başarısızlıklara götürdü. Nedenini bile bilmediğim bir sebepten dolayı saatler, günler hatta haftalar boyunca ne yapsam diye düşünmekten yoruldum artık’ dedi çok durgun bir ses tonuyla.
Seansımızın konusu belliydi: Kararsızlık
Seans esnasında bilinçaltı kendisi direk çocukluk sürecine götürdü. Danışanım daha 4 yaşındayken babasını kaybediyor. Hayatının geri kalan yılları annesi ile nineler-dedeler ve halalar-teyzeler gibi bağlantılı tüm akrabalar arasındaki git gellerle ve onların her birini mutlu etmek için gösterdiği çaresiz debelenmelerle geçiyor. Bu sıkıntılı süreçte kaybetme korkusuyla beraber akrabalarının aralarındaki düşünce karmaşalarıyla da muhatap oluyor ve her seferinde bir tarafın haklılığına onay vermek zorunda bırakılarak yeterince sevilmeme korkusuyla savrulan duygular arasında büyüyor.
Bu zorlu yılların kendisine bıraktığı en büyük miras! ‘acaba şimdi ne yapsam’ diye düşünmek oluyor. Süreç içinde acabalar o kadar çoğalıyor ki artık her acaba altından çıkılmakta zorlanılan bir kararsızlık halini alıyor. Bu da çaresizlikle geçen onca zamana sebep oluyor.
Seans esnasında danışanım, önce vefat süreciyle bağlantılı olan herkesle tek tek hesaplaştı ve affetme çalışması yaptı. Sonrasında o sürecin kendisi üzerinde bıraktığı başta kararsızlık olmak üzere çaresizlik, sevgisizlik, değersizlik, kaybetme korkusu gibi olumsuz duyguları temizledik ve bunların yerine onu mutluluğa ve huzura ulaştıracak yeni pozitif duygu ve inanışlar yükledik.
Sonuç: Danışanıma hiç beklemediği bir anda yeni bir iş teklifi geldi, kararsızlıklarından arınmış bir şekilde bu teklifi çok kısa sürede değerlendirdi. 6 aydır yeni işinde çalışıyor ve yeni iş arkadaşlarından birinin erkek kardeşiyle 2 aydır güzel bir beraberlik yaşıyor.
12 Temmuz 2012
Selda Soytürk Akyılmaz